Senelerdir Bize Yavuz Sultan Selim Diye Gösterilen Resim Yalanmış =))

Admincik Mesaj Sayısı : 24 Nerden : dünYa*dan

Yavuz Sultan Selim asla küpe takmadı!

Tarih kitaplarında, padişah albümlerinde, ansiklopedilerde, yazılı ve görsel basında Yavuz Sultan Selim’in resmi olarak gösterilen kulağında küpe, boynunda kolye, başında 12 dilimli taç bulunan resim aslında Yavuz Sultan Selim’e ait değildir.

Yavuz Sultan Selim’in küpe taktığını iddia edenler; bu konuda iki tane hikâye uydurarak aslında Yavuz’un manevi şahsına hakaret ettiklerinin farkında değildirler. Bu uydurma hikâyelerden birisi Prof. Dr. Mehmet Zeki KUŞOĞLU ve O’nun gibi düşünenlerin iddia ettiği hikâyedir.

Prof. KUŞOĞLU, “Yavuz hakkında birçok rivayet olduğunu, Yavuz’un şehzadeliği döneminde tüccar kılığında gittiği İran’da Şah İsmail ile satranç oynadığını, Şah İsmail yenildiği için mi bilinmez, Yavuz’a hakaretler yağdırınca Yavuz’un tepkisi de “Bu sözler kulağıma küpe olsun!” şeklinde olmuştur” demekte ve “Yavuz’un bir dönem küpe taktığını” iddia etmektedir. Bu ifadelere dikkat edilirse Sayın Profesör rivayetlerden hareket etmekte, söylemiş olduğu sözlere kaynak göstermemektedir. Oysa ki bilimsel Tarih anlayışında asla rivayetlere yer yoktur. Çünkü Tarih, belgelere dayalı bir bilim dalıdır.

İkinci uydurma hikâye ise; Yavuz’un 1517 Ridaniye Savaşı ile Memluk Devleti’ne son verip Kahire’ye girince, Şehirde kulağı küpeli erkekler gördüğü, bunların niçin bir kulağında küpe olduğunu sorduğunda, aldığı cevapta kulağı küpeli erkeklerin köle olduklarını, hür insanlardan ayırt etmek için bu uygulamanın yapıldığı cevabını aldığı, bir küpe de kendisine getirilmesini emredip, getirilen küpeyi kulağına taktığını ve “bende Allah’ın kölesiyim” dediği söylenmektedir.

Yavuz döneminde kaleme alınan eserlerde bu hikâyelerden bahsedilmezken, Yavuz’un küpe taktığına ait tek bir yazı dahi bulunmazken bu durum nereden kaynaklanıyor? Bu sorunun cevabı; Yavuz’un ölümünden uzun yıllar sonra, kimin hayal dünyasından çıktığı belli olmayan! Yavuz’u küpeli olarak gösteren resimlerden kaynaklanmaktadır.

Yavuz’a ait olduğu iddia edilen küpeli resim, gerçekte O’nun can düşmanı olan İran Safevi Devleti Hükümdarı Şah İsmail’e aittir. Bu konuda Tarihçi Murat BARDAKÇI, Gazeteci Nezih UZEL’in 80’li yıllarda bir antika dergisinde “bu resim, bu adamın değil” diyerek resmin Yavuz’a ait olmadığını belirten ilk kişi olduğunu ifade etmektedir. “Yavuz’un küpe taktığı yolundaki söylenti döneminden sonraki tarih yazarları tarafından ortaya atılmıştı. Resim ise saray nakkaşhanesinde ama Yavuz’dan çok sonraki dönemlerde yapılmış ve uzun yıllar devam eden bu yanlış inanç sonucunda, kulağına bir de küpe oturtulmuştu hükümdarın…” demektedir. Bardakçı, küpenin aslında Şah İsmail’e ait olduğunu ve bu durumun Şah’ın inançlarıyla ilgili olduğunu belirtmektedir. “Şii olan Şah aynı zamanda 13. yüzyılda ortaya çıkan bir yola, Hayderi-Kalenderi tarikatına bağlıydı ve kulağındaki küpe de bu inancın belirtisiydi. 1221’de ölen Kutbüddin Hayder isminde bir derviş kurmuştu Hayderiliği. Kalenderi tarikatının bir şubesi şeklinde ortaya çıkmıştı. Varolan tarikatların en marjinaliydi. Hazreti Ali’ye duyulan aşırı bağlılık ve günlük hayattan uzaklaşıp kendine mahsus bir dünyada yaşamak temel görüşüydü Hayderiliğin. Dervişleri kulaklarının sadece birine küpe takar, saçlarını kaşlarını, kirpiklerini ve hatta göğüslerinin kıllarını bile tıraş eder, göğüslerinde bir tutam kıl bırakır ve bu tutama tek bir inci tanesi geçirirlerdi. Belli bir yerleri yoktu, bazen tek başlarına, bazen de bir arada gezer, diyar diyar dolaşırlardı. İşte ünlü tablodaki küpe, Şah İsmail’in bu yönünün sembolüydü. Hayderi-Kalenderi dervişliğinin sembolü” demektedir.

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf HALAÇOĞLU ise, Yavuz’a ait olduğu iddia edilen küpeli resimdeki bir başka figüre baştaki Taç’a dikkat çekiyor.”Yavuz’un 12 dilimli taç giymediğini Şii’likteki 12 imamı temsil eden bu tacın Şah İsmail’e ait olduğunu” ifade ettiğini görüyoruz. Halaçoğlu, “küpeli ve 12 dilimli taç’tan oluşan resmin Yavuz’a ait olmadığını, Yavuz’un minyatürlerde asla küpeli ve 12 dilimli taç ile resmedilmediğini” belirtmektedir.“Bu durumun da batı kaynaklı olduğunu, tarihimizde bu gibi hataların bulunduğunu” ifade etmektedir.

Prof. Dr. Ahmet AKGÜNDÜZ, Yavuz’un küpe takmış olamayacağını savunurken konunun İslami yönüne dikkat çekiyor. “İslam hukukunda erkeklerin kulağını deldirmesinin caiz olmadığını, Selim’in de bu Şer’i hükmü bilen bir padişah olduğunu” belirtiyor. Akgündüz, Yavuz’un Mısır Seferi dönüşünde oğlu Süleyman’ın süslü elbiselerini görünce “Bre Süleyman, sen böyle giyinirsen, anan ne giysin?” demek suretiyle “sadelikten hoşlanan süsten uzak bir hükümdar olduğunu Allah’a kul olma düşüncesini yansıtmak için küpe taktığı fikrine katılmadığını” ifade etmektedir.

Dr. Necati Ulunay UZUNSATAR, “Yavuz’un sert mizacı ve önderliğinin onu küpe takmaktan alıkoyacak özellikte olduğunu” belirtmekte, “Yavuz, belagati ve hitabeti güçlü, asaleti olan ve askerine önem veren bir önderdi. Ayrıca gerek İslam’da gerekse ordu içi gelenekte erkeğin süslenmesi uygun değildir” demektedir.

Sonuç olarak tarihi gerçekleri çarpıtanlar şunu çok iyi anlamalıdır. Gerçekler sonsuza dek gizlenemez, bir gün mutlaka ortaya çıkar. Gerçekleri ortaya çıkarmak tarihçinin görevi, öğrenmek ise okuyucunun hakkıdır.

*alntdr.. pirat

Mesaj Sayısı : 44 Yaş : 30 Nerden : geldim

Ellerine sağlık Smile

» foruma resim nasıl eklenir?